Saturday, June 14, 2014

Hariçten Gazelciler 2 - Kaç Aşk Var Ki ?

Hariçten Gazelciler’in vokalisti hayatını kaybetti

Hariçten Gazelciler grubunun vokalisti ve çağlama isimli enstrümanın mucidi Ömür Kılıçaslan, sabaha karşı evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti.
2001 yılında İzmit’te kurulan Hariçten Gazelciler adlı alternatif müzik grubunun solisti, İstanbul müzik piyasasının tanınan isimlerinden Ömür Kılıçaslan’ın vefat haberi, grubun sosyal medya hesaplarından duyuruldu.
Mucidi olduğu çağlama isimli enstrumanıyla adını müzik tarihinin sayfalarına altın harflerle yazdıran Kılıçaslan, 1998 yılında Rock müzik grubu Çamur’un bas gitaristliğini üstlenmişti.
Kılıçaslan’ın cenazesi bugün ikindi namazına müteakiben Sarıyer Eski Bahçeköy Mezarlığı’na (Orman Fakültesi yanı) defnedilecek…

Sunday, June 8, 2014

Sema Moritz - Kaçsam Bırakıp

Sema Moritz, 14 Ağustos 1956 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi
Üniversiteyi bitirdikten sonra 1981 yılında Berlin'e gitti 1981'de işçi kadınlardan oluşan bir koro kurdu ve yönetti, "yabanel" grubunu kurdu, Avrupa'da bu grubuyla birçok uluslararası festivallere katıldı 1984 yılından başlayarak Tahsin İncirci'nin bestelerini ve aynı zamanda şefliğini yaptığı Berlin Kreuzberg Dostlar Korosu'nda solist olarak Nazım Hikmet şarkılarını söyledi, 1987 yılında kendi grubu Sema & Taksim'i kurarak geleneksel Türk müziğini kendi yorumu „jazz a la turca" olarak seslendirdi, konserlerinde ve albümlerinde Nazım Hikmet bestelerine yer verdi Giora Feidmann ile ortak çalışmalarla Yiddisch Liedler söyledi, Tunçel Kurtiz'le Nazım Hikmet'in „Şeyh Bedreddin Destanı"nı seslendirdi, ve yurt içinde ve yurt dışında birçok şehirde turneler yaptı.SEMA İstanbul - Berlin arasında yaşayan bir sanatçı. Yunus Emre' den Nazım Hikmet' e, Bertolt Brecht' ten "Anneler & Ninniler' e kadar uzanan projeleri var. 1895 - 1940 arası İstanbul' da sahne almış kadın şarkıcıların söylediği tangolar, fokstrotlar, valsler, operetler yoğunlaştığı dallardan biri.
Ve dünyaya "Efsane Hanımlar"ı tanıtmak gibi bir misyonu var artık...
Sema dünyada "oktavlar arasında dolaşan "taş plak sesli kadın" olarak yerini
çoktan aldı.

Saturday, June 7, 2014

Allegra Ensemble Müzik Topluluğu | Anlatacaklarım Var

Özgün repertuarlarıyla dikkat çeken, Türk kültürünün hazine değeri taşıyan müzik mirasını klasik batı müziği enstrümanlarıyla harmanlayan Allegra Ensemble müzik topluluğu 'Anlatacaklarım Var' programında Oylum Talu'nun konuğu oldu.

Thursday, June 5, 2014

Tayfun Talipoğlu - Lokman Hekimin Sev Dediği


Bu yürek
Seni seveceğini biliyordu herhalde
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
Bire bin veren buğday
Elmadaki mayhoşluk
Hukuki beşer
Çınçınlı hamam
Çizmeli kedi
Sanki elleriyle koymuşlar gibi
İkimizden bir işmar.
Seni sevmemiş olsam , sözlerim yarı yarıya
Gözlerim yarım
Ellerim çolak Hüseyin eli
Seni sevmesem , nefes almayı beceremem ki
Bugün günlerden ne ?
Cumartesi
Seni sevdiğim için Cumartesi elbet
Seni sevdiğim için bak temmuz ayındayız
Ayşe onbaşı , Pir Sultan Abdal , büsbütün sevdalıyım sana
Bu gemiler nereye gidiyor seni sevdiğim için
Seni sevdiğimden suyun akası geliyor
Bacaların tütesi
Nurhayatın halleri , seni sevdiğim için güzel
İbrahimin dilleri
İnsan seni sevince tutsaklığa kızar tabi
Savaşın adı geçse cinifrit olur
Ereğlinin kömürünü düşünür , ne kömür o be
Ramanı düşünür , Çukurovayı düşünür
Seni sevdiği için , Haliçte bir uğultu
Marmarada bir deniz
Isparta bahçesinde güller
Seni sevdiği için goncalanıyor
Seni sevdiğim için kilim dokuyorlar Avşarda
Yarın sabahlar seni sevdiğim için icat edildi
Penisilin , halk şiiri , canlı sinema
Mapushaneler , yedi düvel , harbi İspanyol nezlesi
Sultan Hamid , Don Civanni
Ne bilsinler seni sevdiğimi
Başaklamayan yulafa söylemeli
Cılk yumurtaya, paslı demire
Kulağını bükmeli kurtlu kirazın
Hoşnut değillerse bu gidişattan
Akıl etsinler seni sevdiğimi ,
Yeşille turuncunun kafa barıştırması bu sevdadan ötürü
Tepemizdeki o göçmez tavan,
Sulardaki yakamoz , ortancadaki pembe
Ben seni sevdim diye
Bingöl vilayetinde kamyondan inince
Tığ gibi bir delikanlıya soruyorum
Siz nerenin bulutlarısınız böyle ?
Biz sizin sevdanızın bulutlarıyız!
Bir yıldızlı akşamı varsa Ankaranın
1953 kışları içinde
Karnı tok , sırtı pekse hısım akrabanın
Konu-komşu dirlik düzenlik içindeyse
Birbirimizi daha çok sevelim diye
İnsan seni sevince iş-güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel!
Caysın be iyi!
Tütünü bırakıyor , tütün neyime zarar
Keseme zarar , ciğerime zara , sevdama zarar
Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor
Beti-benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen
Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı
Hep seni düşün
Hep seni yaşat
Hep seni yıka
Seni doyur üç öğün
Seni bir kanım uyut , sonra uyandır
Lokman hekim , seni sev diyor bana!
Seni sevmeseydim , ilkbaharı kodunsa bul gayrı
İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde
Umut diye bir şey yoktu ki seni sevmeseydim
Hak , hukuk , bereket diye
Eşitlik , kardeşlik , hürriyet diye
Yüreğime sağlık ne iyi ettim..!
-Metin Eloğlu-

Saturday, May 31, 2014

Miles Davis - Kind of Blue - 1959 (Complete Album)



Discography (with links to each song's starting point):

1. So What - 00m00s
2. Freddie Freeloader - 9m26s
3. Blue in Green - 19m19s
4. All Blues - 24m47s
5. Flamenco Sketches 36m23s
6. Flamenco Sketches (Alternate Take) 45m51s

Album Description:

Kind of Blue is a studio album by American jazz musician Miles Davis, released on August 17, 1959, by Columbia Records. Recording sessions for the album took place at Columbia's 30th Street Studio in New York City on March 2 and April 22, 1959. The sessions featured Davis's ensemble sextet, with pianist Bill Evans, drummer Jimmy Cobb, bassist Paul Chambers, and saxophonists John Coltrane and Julian "Cannonball" Adderley. After the entry of Evans into his sextet, Davis followed up on the modal experimentations of Milestones (1958) by basing Kind of Blue entirely on modality, in contrast to his earlier work with the hard bop style of jazz.

Though precise figures have been disputed, Kind of Blue has been described by many music writers not only as Davis's best-selling album, but as the best-selling jazz record of all time. On October 7, 2008, it was certified quadruple platinum in sales by the Recording Industry Association of America (RIAA). It has been regarded by many critics as the greatest jazz album of all time and Davis's masterpiece.

This is the one jazz record owned by people who don't listen to jazz, and with good reason. The band itself is extraordinary (proof of Miles Davis's masterful casting skills, if not of God's existence), listing John Coltrane and Julian "Cannonball" Adderley on saxophones, Bill Evans (or, on "Freddie Freeloader," Wynton Kelly) on piano, and the crack rhythm unit of Paul Chambers on bass and Jimmy Cobb on drums. Coltrane's astringency on tenor is counterpoised to Adderley's funky self on alto, with Davis moderating between them as Bill Evans conjures up a still lake of sound on which they walk. Meanwhile, the rhythm partnership of Cobb and Chambers is prepared to click off time until eternity. It was the key recording of what became modal jazz, a music free of the fixed harmonies and forms of pop songs. In Davis's men's hands it was a weightless music, but one that refused to fade into the background. In retrospect every note seems perfect, and each piece moves inexorably towards its destiny. --John Szwed

The album's influence on music, including jazz, rock, and classical music, has led music writers to acknowledge it as one of the most influential albums ever made. In 2002, it was one of fifty recordings chosen that year by the Library of Congress to be added to the National Recording Registry. In 2003, the album was ranked number 12 on Rolling Stone magazine's list of the 500 greatest albums of all time.

Thursday, May 29, 2014

Ne Soma si Ne Muzigi alin bunlari!

Antakya’da Soma için düzenlenen anma etkinliğine saldıran polis “Burada müzik yapamazsınız” diyerek üçü müzisyen sekiz kişiyi gözaltına aldı
praksis-antakya
Antakya Saray Caddesi’nde Soma’da yaşamını yitiren madencileri anmak için AKA-DER tarafından düzenlenen sokak etkinliği, açık havada müzik yapılamayacağını söyleyen polislerin saldırısına uğradı.

“Ne Soma’sı, ne müziği! Alın bunları!”

 müzik grubunun ezgilerini seslendirdiği sırada anmanın yapıldığı yere gelen polisler “Burada müzik yapamazsınız” dedi ve üçü müzisyen sekiz kişiyi gözaltına aldı.
praksis-antakya-polis
latuff_praksis
Eylem alanlarında, barikatlarda müziği doğrudan bir direniş aracı olarak kullanan Praksis üyeleri pek çok kez polis baskısı ve davalarla yüz yüze geldi. Carlos Latuff, bu karikatürünü Praksis için çizmişti.
sendika.org 

Friday, May 23, 2014

Kime Ne? - Tanju Okan

Tanju Okan

Tanju Okan
Genel bilgiler
Doğum 27 Ağustos 1938
İzmir, Türkiye
Ölüm 23 Mayıs 1996 (57 yaşında)
İzmir, Türkiye


Etkin yılları 1961-1995
Tanju Okan (d. 27 Ağustos 1938, Alaşehir - ö. 23 Mayıs 1996, İzmir), Türk şarkıcı, müzisyen ve sinema oyuncusuydu ve çok güçlü bir sese sahipti.

Hayatı

İlköğrenimini Manisa'da, lise öğrenimini Balıkesir'de tamamladı. Daha sonra İtalya'da şan eğitimini alarak Türkiye'ye döndü. İlk önce, 1961'de, Ankara'da profesyonel müzik hayatına başlasa da bir yıl sonra İstanbul'a döndü. 1964'te Milli Orkestra'yla (Erol Büyükburç ve Tülay German ile bu sırada tanışmıştır) Balkan Müzik Festivali'ne katıldı. 1964'te 'İbibikler Öter Ötmez Ordayım' isimli ilk plağı Sahibinin Sesi firmasından yayımlandı. Bu sırada Nur Erbay'la hayatını birleştirdi, Tansu ismini verdikleri bir oğulları dünyaya geldi. Bu evlilik yaklaşık 8 ay sürdü.
1960`ların sonundan itibaren Ş.Akannaç ve Nino Varon`un yazdığı Hasret (1970), Tuğrul Dağcı`nın yazdığı Koy Koy Koy (1972), Mehmet Teoman`un yazdığı Kadınım (1974), Güzin Gürman'ın yazdığı Öyle Sarhoş Olsam ki (1972) parçalarıyla geniş kitlelerce tanınır oldu. Bütün Şarkılarım albümü 1975'te çıktı. İkinci evliliği de 1976`da gerçekleşti, 14 ay sürdü. 1980'de 'Yorgunum' albümü Kent firmasından piyasaya çıktı. 1995'te Marş Müzik'ten çıkan 'İşte Tanju Okan 95' son albümü oldu.
Siroz hastalığına yakalanan Tanju Okan, 1995'te İzmir'in Urla ilçesine yerleşti. Kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine Urla`daki İskele Kabristan`ına gömüldü. Bu ilçede bir Tanju Okan Parkı ve Tanju Okan Heykeli bulunmaktadır