Saturday, June 30, 2012

Dido's Lament


Aeneas, Truvalı kahraman Aeneas'ın öykü­sünü anlatan Latince uzun bir şiirdir. Romalı ozan Virjil'in İÖ 1. yüzyılda yazdığı bu şiirde, Aeneas'ın sayısız serüvenlerden sonra İtalya' ya gelişinin ve efsaneye göre Roma'yı kuru­şunun öyküsü anlatılır.
Öykü, Yunanlılar ile Truvalılar arasında yıllarca süren savaşın bittiği sırada başlar (bak. Truva Savaşi). Yunanlılar uzun bir kuşatmadan sonra Truva'yı ele geçirerek ateşe verirler. Kent yanarken tanrıça Afrodit, ya da Venüs, Truvalı savaşçılardan biri olan oğlu Aeneas'a görünür ve Truva'yı hemen terk ederek halkına yeni bir ülke aramasını söyler. Aeneas yaşlı babası Ankhises'i sırtına alıp, küçük oğlunun elinden tutarak yola çıkar. Karısı Kreusa ise ardından giderken alevlere yakalanarak can verir. Aeneas ve arkadaşları 12 gemiyle yelken açarlar.

Annesinin sözünü ettiği yeni ülkeyi bulmak için yıllarca denizlerde dolaşan Aeneas ve beraberindekiler, uğradıkları kıyılarda yarısı kuş, yansı kadın olan korkunç Harpyalar ve tepelerinde tek gözleri olan dev Kykloplar (Tepegözler) gibi garip yaratıklarla karşılaşır­lar. Gemiciler için çok tehlikeli olan Sila kayalığından ve Karibdis girdabından kazasız belasız geçerler.

Truvalılar Sicilya'ya ayak bastıklarında Ae­neas'ın babası Ankhises ölür. Babasını gör­kemli bir törenle gömdükten sonra yeniden yola çıkan Aeneas öncekilerden de zor du­rumlarla karşılaşır. Roma'nın gelecekteki ra­kibi Kartaca'dan yana olan tannçalar kraliçesi Juno Aeneas'a düşman kesilir. Rüzgârlar tanrısını kandırarak Aeneas'ın gemilerini ba­tırmasını ister. Gerçekten de bazı gemileri batıran fırtına Aeneas'ın gemisini Afrika kıyı­sına, Kartaca yakınlarına atar. Orada yaşayan güzel kraliçe Dido ona âşık olur ve ülkesini birlikte yönetmeyi önerir. Ama Aeneas'ın kalması olanaksızdır; çünkü tanrılar onu, kuracağı yeni kenti bulmakla görevlendirmiş­tir. Dido, Aeneas'ın gitmesinden umutsuzlu­ğa kapılarak kendini ateşe atar.

Sonunda İtalya'nın güney kıyılarına varan Aeneas, yeraltındaki ölüler kentine giderek babasıyla görüşür. Sonra da kuzeye, gelecek­teki Roma kentinin yer alacağı Tiber Irma-ğı'nın ağzına doğru ilerler. Orada Kral Lati-nus ile karşılaşır. Kral, Aeneas'ı kızı Lavinia ile evlendirmeye söz verir. Oysa Lavinia komşu kabilenin prensi Turnus ile nişanlıdır. Turnus, Lavinia'nın Aeneas ile evleneceğini duyunca çok öfkelenir ve İtalya'daki öbür kabileleri yabancılarla savaşmak için yardıma çağırır. Bu savaşta Turnus'u yenerek öldüren Aeneas, bu yeni ülkede halkının önderi olur. Böylece büyük Roma soyu başlar.

Virjil Aeneis'i İÖ 30-19 yılları arasında yazarak 12 ciltte toplamıştır. Bu destan şiirin amacı Roma'yı ve İmparator Augustus'u onurlandırmaktı. Romalılar Virjil'in Aeneis'i-ni ülkelerinin en değerli destanı sayarlar ve Yunan ozanı Homeros'un İlyada ve Odysseia destanlarıyla bir tutarlar.
Virjil, gönlünce tamamlayamadığı Aene-is'in ölümünden sonra yakılmasını vasiyet et­mişti. Ama yakınları bu dileğini yerine getir­mediler ve İÖ 19'da, Virjil'in ölümünden hemen sonra Aeneis, Augustus'un emriyle yayımlandı.